Ticari davalar
Ticaret hukuku, hukukun, ticaretle ilişkili tüm mevzuatı kapsayan bir alt dalıdır. İşletmeler, tacirler, bireyler arasındaki ticari ilişkileri, alışverişi ve tarafların haklarını düzenler.Ticaret Hukuku ile ilgili hükümler ülkemizde, temel olarak en son 2011 yılında yasalaştırılan 6102 sayılı Ticaret Kanunu‘nda toplanmıştır. Ayrıca Sermaye Piyasası Kanunu, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ticaret hukuku kanunlarındandır.Ticaret hukukunun genel kavramları tacir, ticari işletme, ticaret sicili, ticaret unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, cari hesap, ticari işler tellallığı, acentelik, ticaret ortaklıkları başlıklarında tanımlanır.Ticaret ortaklıkları kolektif, komandit, anonim, limited, kooperatif ortaklıklarıdır. Belgelerle ilgili hukuk, kıymetli evrak başlığında toplanmıştır. Düzenlenme biçimleri nama yazılı, emre yazılı ve hamiline yazılı olur. Poliçe, bono, çek, emtia senetleri ve taşıma senetleri kıymetli evrak türlerindendir. Ticaret hukuku davaları oldukça kapsamlı ve karmaşık dava türlerinden olduğu için iyi ticaret avukatı ile bu süreci takip ettirmekte büyük fayda vardır. Kocaeli ili İzmit ilçesinde faaliyet gösteren büromuz uzman avukat kadrosuyla müvekkillerine danışmanlık ve vekillik hizmeti sunmaktadır.

Özellikler ;

  • Şirketlere hukuki danışmanlık hizmeti vererek olası uyuşmazlıkları önlemek ortaya çıkan sorunlara çözüm yollarını göstermek
  • Şirketlerin gerçek ve tüzel kişilerden tahsil edemediği çek, senet, fatura alacakları için icra takibi başlatmak
  • Şirketlerin lehe ve aleyhine açılan davaları takip etmek
  • Şirketlerin iş yaptığı gerçek ve tüzel kişilerle hazırlanması gereken sözleşmeleri hazırlamak
  • Şirketlerin çalışanlarıyla olan hukuki ilişkileri düzenlemek olası uyuşmazlıkların çözümünde hukuki yardımda bulunmak
  • Şirket toplantılarında genel kurullarında talep halinde şirket temsilen hazır bulunmak Vermiş olduğumuz başlıca hizmetlerdendir.

.

Adım Adım Ticari Davalar

Somut uyuşmazlık bakımından öncelikle uyuşmazlığın niteliğinin tespit edilmesi gerekmekte olup; mutlak ticari dava, nispi ticari dava veya herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi şartıyla ticari sayılan davalardan olup olmadığı belirlenmelidir.

Uyuşmazlık konusu belirlendikten sonra; zamanaşımı süreleri de dikkate alınarak dava açmadan önce dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulması gerekmektedir.

Mutlak ticari dava; tarafların sıfatına bakılmaksızın, başka bir deyişle tarafların tacir olup olmadıklarının bir önemi olmaksızın, sadece uyuşmazlığın ticari niteliğinin kıstas alındığı hallerde gündeme gelmektedir.

Nispi ticari dava ise; tarafların tacir sıfatı olmasının ve uyuşmazlığın ticari işletmelerini ilgilendirmesinin kıstas alındığı hallerde gündeme gelmektedir.

Mutlak Ticari Davalar

Mutlak ticari davalar bakımından tarafların tacir sıfatının olup olmadığı önem arz etmemektedir. Mutlak ticari davalar bakımından kıstas, uyuşmazlığın ticari niteliğinin olmasıdır.

Mutlak ticari davalar; Türk Ticaret Kanunu gereği ve özel kanunlar gereği mutlak ticari davalar olarak ayrılmaktadır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca aşağıda sayılan ve bu doğrultuda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır:

: “Nispi Ticari Davalar

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca; bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gerekmektedir.

Nispi ticari davalar bakımından dikkat edilmesi gereken husus; tarafların her ikisi de tacir olsa dahi, uyuşmazlık sadece bir tarafın ticari işletmesi ile ilgili ise işbu davanın nispi ticari dava niteliği taşımayacak olmasıdır.”.

Herhangi Bir Ticari İşletmeyi İlgilendirmesi Şartıyla Ticari Sayılan Davalar

Bir davanın ticari dava olarak kabul edilebilmesi için; kural olarak ya mutlak ticari dava ya da nispi ticari dava olması gerekmektedir. Ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca istisnai olarak yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar da ticari dava sayılmaktadır.

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir